Yaklaşık on yedi sene önce Facebook ile birlikte Blogger sitesiyle karşılaştığımda Blogger dört sene öncesinde 2003’te Google tarafından satın alınmıştı. O zamanlar sadece kendi küçük dünyasından birkaç paragraf yazarak internette bir köşeyi kapmış biri olmak düşüncesi bile çok havalı duruyordu. Ne var ki o dönem yazmaktan çok okumakla meşgul olunacak yaşta olduğum için uzun süre yazamadım. Fakat aslında normal olan bu durumu gençliğimin tecrübesizliği ile farklı değerlendirerek, yapamayacağım düşüncesine kapılıp yazmayı bıraktım. Her şeye rağmen benim için okumak yazmaktan daha keyifli diyebilirim 👀
Belli bir süre herhangi bir yerde paylaşmadan kendimce notlar ve denemeler yazdım. Tabi zamanla şunu anladım, içinde bulunduğumuz zaman ilişkilerin bile sanallaştığı ve internette kendinizi ifade edemediğinizde gerçek hayatta ne yaparsanız yapın kimsenin farketmediği, sizi unuttuğu bir zamanmış. Eğer düşüncelerinizi sanal ortamda paylaşmazsanız gerçekte bir karşılığı hiç olmayacak bir zaman. Yani hulasa; işinizi sanalda yaparken sıkıldığınızda gerçek hayata dönmek isteseniz de o kapı kapalı. Bunu yeni mi anladın diyorsunuz içinizden. Evet, belki de böyle olmasını çok istediğimden geç kabullenmek zorunda kaldım diyelim.
İşin sonunda, yazmaya karar verdim. Lakin burada da ince bir nüans olacak. Bazı yazdıklarım o güne ve zamana göre tespitler olacaktır. Diğerleri umumiyetle güncellenebilecek yazılar olacak. Tüket at! çağında olsak da bazı yazılarımı dolapta bekletebilirsiniz korkmayın bayatlamayacaktır ☺️
İletişim bilgilerim sitede mevcut. Yine de tekrar yazmak faydalı olacaktır. me@afarukgungor.com mail adresine olumlu olumsuz geri dönüşlerinizi ve sorularınızı bekliyor olacağım.
İyi okumalar…
Henüz yorum yok.